Türkiye, küresel tedarik zincirlerindeki değişimlere etkin bir şekilde yanıt veriyor. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, COVID-19 salgını, jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşlarının küresel tedarik zincirlerini nasıl etkilediğini göz önünde bulundurarak oluşturulmuştur. Bu strateji, Türkiye'nin stratejik konumunu ve lojistik altyapısını güçlendirerek, Avrupa ile ticaretini geliştirmeyi hedefliyor. Kritik ürün tedarikinde yaşanan aksaklıklar, ülkeleri tedarik zincirlerini daha dayanıklı hale getirmeye itti. Türkiye de bu doğrultuda önemli adımlar atıyor. Bölgesel işbirliğinin artırılması, ticaret koridorlarının geliştirilmesi ve lojistik altyapısının iyileştirilmesi bu adımların başında geliyor. Ayrıca, ülke sanayileşme tecrübesini de paylaşarak bölgesel kalkınmaya katkıda bulunmayı hedefliyor. Bu hedeflere ulaşmak için uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi stratejiler hayati önem taşımaktadır.

Bölgesel Ekonomik Entegrasyonun Güçlendirilmesi

Türkiye'nin coğrafi konumu, Avrupa ve Asya arasında bir köprü görevi görerek küresel tedarik zincirlerinde önemli bir rol oynamasına olanak tanıyor. Kalkınma Yolu ve Hazar Geçişli Orta Koridor gibi projeler, ticaret hacmini artırmayı ve bölgesel ekonomik entegrasyonu güçlendirmeyi amaçlıyor. Zengezur-Nahçıvan-Kars bağlantısı da bu koridorların önemli bir parçası olacak. Bu bağlantı, Basra Körfezi'nden Avrupa'ya uzanan ticaret yollarını daha da çeşitlendirecek ve ihracat kapasitesini artıracaktır. Türkiye, bu stratejik altyapı yatırımlarıyla hem kendi ekonomik büyümesini destekliyor hem de bölgesel istikrara katkıda bulunuyor. Bu projelerin başarılı bir şekilde uygulanması, bölgenin ekonomik kalkınması için büyük önem taşıyor. Lojistik altyapı yatırımları da bu entegrasyonu destekleyecek önemli bir faktördür.

Türkiye-Avrupa Ticaretinde Çoklu Taşımacılık

Türkiye-Avrupa ticaret hattında çoklu taşımacılık uygulamalarının geliştirilmesi, lojistik kapasitesini önemli ölçüde artıracaktır. Uluslararası demir yolu bağlantılarının iyileştirilmesi ve lojistik merkezlerin sayısının ve etkinliğinin artırılmasıyla, mal taşıma süreleri kısalacak ve maliyetler düşürülecektir. Sanayi alanlarının liman ve demir yolu hatlarıyla daha etkin bir şekilde bağlanması da bu sürecin önemli bir parçasıdır. Bu gelişmeler, hem Türk firmalarının rekabet gücünü artıracak hem de Avrupa Birliği ile olan ticareti canlandıracaktır. İhracat ve ticaret hacminin artması hedeflenmektedir.

Lojistik Altyapısının Güçlendirilmesi

Türkiye, lojistik altyapısını geliştirerek küresel ticaretteki rolünü daha da artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda, lojistik merkezlerin sayısı ve etkinliği artırılacak, sanayi alanları liman ve demir yolu hatlarıyla daha iyi bir şekilde entegre edilecektir. TÜBİTAK, KOSGEB ve TSE gibi kurumlar aracılığıyla, sanayileşme tecrübesi Türk Devletleri, Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle paylaşılarak bölgesel işbirliği güçlendirilecektir. Bu, Türkiye'nin bölgesel ekonomik işbirliği ve teknolojik liderlik rolünü de pekiştirecektir. Bu kapsamlı yaklaşım, Türkiye'nin küresel tedarik zincirlerinde daha etkin bir rol oynamasını sağlayacak ve ekonomik büyümesini destekleyecektir.